Görmek, görseller, görsellik, görünür olmak gibi kavramlar bir arada dolaşmaya başladı bu hafta bülten için hazırlıklar yaparken.
Bu haftanın içeriklerini, daha önce rastlamadıysanız, bültenin devamında bulabilirsiniz. Gördüğünüz ya da göreceğiniz gibi hep görseller, görsellerle düşünmek ve bunun yaratıcılık, öğrenme, zihinsel esneklik vb. üzerine etkileri cepte. Yani bunlardan bahsettim.
Ama dedim ya görmemiş olabilirsiniz. Çünkü siz ne kadar göstermek isteseniz de göstermek istediğiniz mecra göstermeyince görmüyorsunuz. Haliyle görünür olamıyorsunuz.
Daha önce bir podcastte rastlamıştım. Kanadalı iletişim kuramcısı ve filozof Marshall McLuhan’ın 1964 tarihli Understanding Media: The Extension of Man (Medyayı Anlamak: İnsanın Uzantıları) adlı kitabında geçen şöyle bir ifadesi var: “The medium is the message” yani Türkçesiyle “Araç mesajın kendisidir.”
McLuhan burada kullandığınız iletişim aracının kendisinin, ilettiği içerikten daha fazla etki yaratabileceğini iddia ediyor. Şöyle düşünün, televizyon, sadece izlediğiniz programlar yoluyla değil, bizzat varlığıyla da toplumun düşünme, algılama ve davranış biçimlerini değiştirir.
Bugün sosyal medyada herhangi bir içeriğin hangi platformda paylaşıldığı, içeriğin kendisinden daha fazla etki yaratabiliyor. Platformun doğası, hedef kitlesi, görsel odaklı mı metin odaklı mı olduğu, kısa yazmanıza mı uzun yazmanıza mı izin verdiği, mesajınızın algısını ve etkisini belirleyebilir. Ve evet, McLuhan’ın dediği gibi mesajın kendisine dönüşebiliyor…
Tabi elbette her platformun algoritması da çok belirleyici olabiliyor. Ben geçenlerde şöyle bir deney yaptım mesela. Linkedin’de bir içeriği görsel ile paylaştım ve algoritma içeriği çok az kişiye gösterdi. Aynı içeriği sadece görselini kaldırarak içeriğini tek bir noktasına bile dokunmadan metin olarak paylaştım ve üç katı gösterim aldı.
İşin kötü ve can sıkıcı olan tarafı neden böyle olduğu konusunda ise hiçbir fikrim yok.
Bu hafta yaptığım iki paylaşım da benzer bir kadere sahip. Özenle hazırlayıp her biri üzerine kafa yorduğum, emek harcadığım paylaşımlar çok az gösterim ve dolayısıyla etkileşim aldı.
Yani görünür olmak önemli olmakla birlikte bazen insan “vermeyince mabud neylesin mahmud” deme noktasına geliyor. Şaka bir yana görünür olmak için göstermek önemli olmakla beraber, nasıl görünür olmak istediğiniz, ne göstermek istediğiniz, ne gösterdiğiniz bence daha önemli.
Ben kendi adıma buraya odaklanmayı daha anlamlı ve motive edici buluyorum. Tıpkı haftanın görselinde paylaştığım gibi, neyi başardığınızı ya da başaramadığınızı merkeze koyduğunuzda, ortaya çıkan sonuç sizi yansıtmıyor. Daha kötüsü siz bile kim olduğunuzu unutuyorsunuz.
Oysa siz siz olun, siz, siz olun!
Ya da Tarkan’ın o eski şarkısındaki gibi, “başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin…”
Güzeliz değil mi?
O halde devam edelim. Ben yazmaya siz bültenimin 141. saysınının kalanını okumaya...
Keyifli okumalar diliyor; görüş, yorum ve önerilerinizi bekliyorum…
#süperöğrenmegücü #öğrenmeyiöğren #öğrenmebilimi #zihinselesneklik #öğrenmeçevikliği
GEÇTİĞİMİZ HAFTA YAPTIĞIM PAYLAŞIMLAR
8 Temmuz Salı - Neden Görsellerle Düşünmeli ve Görsellerle Öğrenmelisiniz?
Görsellerle düşünmeyi çok seviyorum. Çünkü hani denilebilirse görseller için beynin anadilidir de diyebilirim.
En nihayetinde beyin öncelikle bir görme makinesi. Bunun iki nedeni var. Birincisi, beyne ulaşan verinin büyük bir kısmı gözlerden geliyor. İkincisi beynin yaklaşık yüzde 30'u görsel işlemeden sorumlu. Böyle olduğu için de beynin örneğin metne kıyasla görselleri 60bin kat daha hızlı işlediği söyleniyor.
Bunu Süper Öğrenme Gücü: Öğrenmeyi Öğren kitabımda da yazdım: Aslında görselleri hem hızlı algılıyor hem de hızlı işliyor beynimiz.
Bültenimin aboneleri biliyor, orada bir haftanın görseli bölümü var. Bir görsele bakıyorum ve o görsel üzerine düşünmeye başlayıp düşündüklerimi paylaşıyorum.
Ama görsellerle düşünme sürecim sadece haftanın görselinden ibaret değil. Bazen bir içerik hazırlarken de bir fotoğraf, bir infografik ya da bir çizim kalkış noktam oluyor. Sadece basitçe görselin çağrıştırdıkları üzerine düşünmek bile sayfalarca yazmama vesile olabiliyor.
Kesinlikle denemenizi tavsiye ediyorum.
Örneğin bu gönderiyi okuduktan sonra herhangi bir yerden bir görsel seçin ve sizde çağrıştırdıklarını, sadece çağrıştırdıklarını yazın. Ne kadar kafa açtığın göreceksiniz.
Elbette bu görsel bir infografik, bir karikatür ya da belli bir konuya özel, benim bültende kullandığım gibi bir görselse düşünme sürecinin daha keyifli ve verimli olacaktır.
Denerseniz bana da yazın lütfen 😊
#süperöğrenmegücü #öğrenmeyiöğren #öğrenmebilimi #görselleştirme #zihinselesneklik #yaratıcılık
Yazıyı Linkedin’de okumak için tıkla
10 Temmuz Perşembe - Görseller Zihinsel Esnekliği Nasıl Artırıyor?
Düşünme ve öğrenme becerileri konusunda ebeynleri ve öğretmenleri hedefleyen yeni bir projenin hazırlıkları içindeyim bir süredir. Bu hazırlıkların bir parçası da videolar hazırlamak. Bu videolardan birisinin konusu da yarartıcılık. İşte bu proje için geçen hafta ilk kitabım olan Bir Ömür Yaratıcık'a göz attım.
İlk kitabımda "görselleştirme" konusu ayrı bir başlık olarak yer alıyor ve orada görselleştirmenin tüm yaratıcı düşünme tekniklerinin bir parçası olduğunu söylüyorum.
Yani görselleştirme yaratıcı düşünmek için çok değerli ve bunun en önemli yanlarından biri, görselleştirmenin zihinsel esnekliği desteklemesi ve geliştirmesi. Çünkü görseller zihinsel çağrışımları tetiklerken, aynı zamanda düşünce biçiminizi de şekillendirir.
Görseller sabit görünse de aslında sabit değildir ve herhangi bir görsele her baktığınızda farklı bir detay dikkat çeker. Böylece bir görsele her farklı bakış, zihinde farklı bir anlam, farklı bir rota yaratma potansiyeline sahiptir. Zihin, her seferinde yeni bir rota çizer.
Zihinsel esneklik, farklı düşünme biçimlerine uyum sağlayabilmeyi, ihtiyaç halinde bakış açısını değiştirebilmeyi ve değişen koşullara göre yeni çözüm yolları geliştirebilmeyi, bu konudaki yetinizi ifade eder. Yani tek bir doğruda saplanmadan, farklı olasılıkları değerlendirebiliyor ve gerektiğinde düşüncelerinizi yeniden yapılandırabiliyorsanız, zihinsel olarak esneklikten bahsedebiliriz.
Bu yüzden herhangi bir görsele farklı açılardan ve yeniden bakarak, farklı olayları, farklı hikayeleri görebilmek, tıpkı aynı soruya farklı alternatif cevaplar verebilmek gibidir.
Özetle görsellerle düşünmek, zihinsel esneklik kasınızı güçlendirmek için harika bir yoldur.
Ve ister bir eğitmen olun, ister bir şirkette çalışan, ister yönetici ister stajyer, ister bir ebeveyn zihinsel esneklik bugünün dünyasında en çok ihtiyaç duyduğunuz yetkinliklerden biri. Sonuncusunun altını çizmek istiyorum. Eğer bir ebeveynseniz zihinsel esneklik sadece sizin değil, çocuklarınızın da bugünün ve geleceğin dünyasına hazır olması için çok önemli...
O halde hadi gelin bugünü de deneyim önerisiyle bitireyim. Yine rasgele bir görsel seçin, bir fotoğraf, bir infografik, bir duyuru, bir sokak resmi... Fark etmez. Ardından, bu görselin sizde ne hissettirdiğini, görselin arkasındaki hikayeyi düşünün. Ardından bu hikayeyeyi yeni ve farklı bir şekilde düşünün...
Sonuç şaşırtıcı olabilir ve belki başka konularda size ilham verebilir.
#görselleştirme #zihinselesneklik #yaratıcılık #süperöğrenmegücü #öğrenmeyiöğren #düşünmeyidüşün
Görsel Notu: Canva'dan aldığım bu görseli, küçük bir egzersiz olarak kullanabilirsiniz. Bakalım ne hikayeler yazacaksınız...
Yazıyı Linkedin’de okumak için tıkla
HABERLER
1. Pazartesi günü TEGEP’in Sesi podcast kanalı için Daikin Akademi’den sevgili Birsen Atakay ve Hasan Acar’la Crea Center Çekmeköy’de buluştuk. Onlar kayıt yapmadan önce ve sonra çok keyifli sohbetler ettik.
2. Salı günü sevgili Selin’le mentorluk görüşmemiz vardı. Harika sorularla gelen bir mentiye mentorluk yapmak kadar iyisi yok.
3. Perşembe günü MediaRubic’in ofisinde sevgili Berkay ve Kadir’le buluştum. Sektöre değer katan, çok çalışkan ve işinin ehli insanlarla sohbet etmek, birbirimize yeni projelerimizden bahsetmek çok keyifli ve öğreticiydi.
4. Bu hafta acil gelişen bir Ankara ziyaretim nedeniyle bölünse de bolca toplantı ve gelecek yıl için teklifler ve planlamalarla geçti.
5. Şapka Koçluk Akademi’sinin koçluk eğitimleri için yeni dönem tarihleri açıklandı. Erken kayıt fırsatlarından yararlanmak için bilgileri görselde bulabilirsiniz. Kaçırmayın…
6. Kitabımın çıkmasının ardından, kitabımın daha fazla insana ulaşması en önemli gündemlerimden. Çok fazla kişinin kitapevlerinden ya da online sitelerden kitabıma ulaştığını görmek çok güzel. En güzeli 3. baskı için hazırlıkların başlamış olması!
Diğer taraftan kitabım pek çok kurum tarafından çalışanlarına hediye edilmek üzere alınıyor. Siz de geleceğin en önemli yetkinliklerinden biri olan öğrenmeyi öğrenme konusunda etkili bir öğrenme yatırımı yapmak isterseniz bana ya da doğrudan Elma Yayınevine ulaşabilirsiniz.
Peki kitabımı nerelerden satın alabilirsiniz?
D&R :
https://lnkd.in/d3mBhxBV
Kitapyurdu:
https://lnkd.in/duWG3j82
Elma Yayınevi Online Satış
https://lnkd.in/dSdKEief
Ayrıca tüm kitapçı raflarında, online kitapçı (BKM, Idefix vb.) ve alışveriş sitelerinde (Hepsiburada, Trendyol, Amazon vb.) bulabilirsiniz.
Son olarak indirimli kurumsal satın almalarınız için doğrudan bana ya da Elma Yayınevi'ne ulaşabilirsiniz.
HAFTANIN GÖRSELİ
Çok sevdiğim bir bülten var. Hem Instagram’dan hem de Linkedin’den takip ediyorum. Huzursuz Beyin’i belki bilenleriniz vardır. Bu haftanı görselini aslında onun bülteninin son sayısını doğrudan kullanarak da yorumlayabilirim. Şöyle diyor Huzursuz:
“Başarılı olma telaşı artık her günün odak noktasında.
“Bugün ne başardım?” sorusu “Bugün ne kadar değerliyim?” hatta “Bugün ben kimim?” sorusuna dönüştü.
Sadece başarıya odaklanınca, içimizden gelen arzularla temasımız kesildi.
Johan Hari’nin dediği gibi, yapılacaklar listemizle özdeşleştikçe kim olduğumuzu unuttuk.
Sık sık “Ben ne istediğimi bilmiyorum” krizlerine giriyoruz. Çünkü ortada sadece performans kalıyor. Bir “ben” kalmıyor.”*
Görsel de tam olarak bunu söylüyor. Sizi ya da karakterinizi tanımlayan şey başardıklarınız ya da başarmadıklarınız değil, tüm yaşantılarınız ve bu yaşantılardan elde ettiğiniz deneyim.
İnsan bu deneyimlerin bütünü… Bu yüzden deneyimin kendisine odaklanmak daha sağlıklı!
* Kaynak: Huzursuz Beyin
HATIRLATMALAR
📰 Her cumartesi haftalık bülten almak ve bütün paylaşımlarımdan haberdar olmak için tıkla:
Yapman gereken çok basit! Yukarıdaki linki tıkla, e posta adresini girip abone ol. Ardından gelen kutuna gelen onay mailini tıkla.
📖 Bir Ömür Yaratıcılık: Yaratıcı Yaşam Rehberi kitabımı hala okumadıysan, kitabımı tüm online satış kanallarından edinebilirsin. (Kitap Yurdu hariç)
📽️ Youtube kanalıma abone olmak için tıkla.
📻 İçeriklerimi Podcast Olarak da Dinleyebilirsin.
Podcast kanallarım için: